Eviniz size keyif vermiyorsa birşeyler yanlış ya da eksik demektir. Önemsiz gibi görünen detaylar, küçük, zahmetsiz dokunuşlar ve sizi siz yapan değerler, evinizi bir mutluluk mabedine çevirebilir. O kapıdan her girişinizde "dünyanın en güzel yeri benim evim!" demeniz gerek, bunu unutmayın! 10 adımda kendiniz için en güzel evi yaratın.\r\n\r\n\r\n\r\n1. adım: Evinizde sanat eserlerine yer verin\r\n\r\nSanat, üzerine vakit harcadıkça bilgilenebileceğiniz bir konu. Bir resme ya da bir heykele bakıp hemen karar vermeyin. Sanatçısını tanımak, yıllar içindeki değişimini...
Dekorasyon dünyasının ilham kaynağı olan uluslararası fuarlar gösterdi ki, bu yılın tekstillerinde yeni-etnik ve geometrik-floral desenlerin çekişmesi yaşanıyor. Evin içinde yapılan dekoratif oyunlar ve motiflerle yaratılan popüler senaryolar, izlerini duvarlara, perdelere, seramik tabaklara bırakıyor. Kısacası, sıcaklık artarken, yeni ve orijinal eğilimlerin hız ibresi de aynı oranda yükseliyor.\r\n\r\n\r\n\r\nMelez mekânlar\r\n\r\nKarıştırmak ve karıştırarak klişeleri yıkmak, son yılların öne çıkan dekorasyon eğilimlerinden birine isim verdi: Eklektisizm....
Gündem ister minimalizmle ister eklektizmle dolu olsun, bir kural vardır ki o hiç değişmez: Bahar geldi mi çiçekler liste başı olur. Madem çiçeklerin mutluluk üzerine ani ve uzun süre geçerliliğini koruyan pozitif bir etkisi var o halde baharın mucizevi etkisi mutluluk çiçeklerini evlerimize davet edelim. Kokuları ve renkleriyle bize yenilenme ve değişme gücü versinler.\r\n\r\n\r\n\r\nDekorasyon sözlüğündeki trend kelimesi moda endüstrisinde olduğu kadar hızlı hareket etmese bile, kalıcı stiller doğuruyor; anlık değil, dönemsel izler bırakıyor. Son zamanlarda...
"Başkasının çöpü sizin mücevheriniz olabilir" anafikrinden doğan Junk stili, "eski"leri "yeni"ye dönüştürecek yollar arıyor. Eskimiş objeleri küçük bir estetik operasyonla yeniden hayata döndürmek için ihtiyacınız olan tek şey ise hayalgücünüz. Eklektik ama seçici bir görünüme sahip olan junk stili, mekânlardaki kişiselleşme eğiliminden de güç alarak "çok uyumlu", "çok düzgün" ve "çok değerli" görünmeyen alanlar yaratıyor.\r\n\r\n\r\n\r\nBir önceki neslin kullanıp kaldırdığı eşyaları keşfederek evinizde tamamen kişisel bir stil yaratmanız...
Tasarımın yeni nesil kuzeyli çocukları 1950´lerde Alvar Aalto, Eero Sarinen, Arne Jacobsen gibi güçlü tasarımcıların yarattığı İskandinav efsanesini sade, ekonomik, kaliteli, fonksiyonel ve demokratik tasarım ilkelerinden ödün vermeden sürdürüyor; şiirsellikle fonksiyonelliği buluşturan, hem akla hem kalbe hitap eden tasarımlara imza atıyorlar.\r\n\r\nSade, karmaşık olmayan, minimalist, stilize edilmiş, fonksiyonel ve ekonomik... 1950´lerden itibaren dünya tasarım endüstrisini bu temel ilkelerle adeta kasıp kavuran, XXI. yüzyılda ise genç nesillerin enerjisiyle...
Evinizin dekorasyonunda tercih ettiğiniz renkler kişiliğinizi ele veriyor. Yoğun olarak kullandığınız renklerin ev halkının davranışlarını değiştirdiğini biliyor muydunuz? Belki de yatakta acıkmanızın nedeni turuncu perdeleriniz, salonda uyuklamanızın sebebi de lavanta renkli kanepeniz olabilir. Renklerin gücünü hafife almayın!\r\n\r\n\r\n\r\nHayatımıza giren renkler, taşıdıkları anlamlarla mekanlara farklı duygular yüklüyor ve ruh halimizi etkiliyor. Bilimsel araştırmalara göre, psikolojik etkisi olan dört ana renk bulunuyor: Kırmızı, mavi, sarı ve yeşil....
Mutfaklarda doğru bir yerleştirme ve organizasyon yapmak sadece mutfağın görünümünü değil kullanıcının sağlığını da etkiliyor. Kimse karanlık, dağınık ve kullanışsız bir yerde aşçılığını yeterince gösteremez. Sağlıklı, zevkli, lezzetli yemekler pişirmek ve yemek için ilk adım mutfağınızı doğru tasarlamak.\r\n\r\n\r\n\r\n1. Mutfağı aydınlatın\r\n\r\nİyi aydınlatılmış ferah mutfaklar, ev halkını bir araya toplayacak bir toplantı merkezi görevi görür. Pencerelerinizi güneşli bir güne aralayın, bırakın günışığı içeri girsin. Aydınlık...
İster kapıların arkasında ister güneşin altında yaşayın, yaz mevsimi bir çırpıda geliyor ve gardroptan mutfağa kadar enerjisini her yere yayıyor. Demek ki onun ritmine ayak uydurmak, yaza göre giyinmek, evi yenilemek, bahçeleri düzenlemek lazım. Ve elbette daha pek çok yaz fikriyle beraber listemiz uzuyor. Yaz keyfi için işe koyulalım.\r\n\r\n\r\n\r\nSabah harika bir kahvaltı, ritmik bir müzik ile biraz dans, belki açık havada biraz kitap okumak, albümleri düzenlemek, öğlen saatlerinde bir Akdeniz salatası ve meyvelerle sağlık depolamak, akşam üzeri belki hamakta...
Kış karla güzeldir, karın keyfi de şehirden uzakta çıkar. Şehir dışındaki hafta sonu evinizi, çiftlik evinizi ya da dağdaki evinizi birkaç küçük hareketle mevsimin ilk karına hazırlıyoruz. Şömine ateşi, battaniye ve sıcak şarap anahtar kelimelerimiz.\r\n\r\nKar yağıyor ve siz şehirden birkaç saat uzakta bir dağ ya da çiftlik evinin penceresinden seyrediyorsunuz beyaz kristalleri. Bahçenizdeki ağaçlar, evin kapısına kadar gelen taş patika yol ve teras bembeyaz bir örtüyle kaplı. Dışarıda kar yağıyor ama içerisi sımsıcak, şömine yanıyor, mutfaktan...
Yeni yıla pozitif enerjiyle başlayın. Evinize Wabi Sabi´nin bağışlayıcı, dingin ve mutlu enerjisini çağırın. Size daha iyi bir hayat vaadeden bu yaşam felsefesini bugün uygulamaya başlayın.\r\n\r\nWabi Sabi tıpkı Feng Shui gibi bir Japon yaşam felsefesidir. Ancak Feng Shui´nin katı kurallarına karşı daha ılımlı daha sakin bir duruşu vardır. Hızlı, özensiz ve tüketim çılgınlığıyla dolu bir yaşamın içinde vaha gibi bizleri kucaklar. Doğal veya el yapımı objelerdeki basitliği, sessizlik ve dinginliği; alçakgönüllü bir zarafeti; yapımı sırasında...