• WORKS
    • ATÖLYE 1
    • ATÖLYE 2
    • ATÖLYE 3
    • ATÖLYE 4
  • VIDEO PORTFOLIO
  • The Blog
  • CONTACT


DEKORASYONUN KUZEY YILDIZI: İSKANDİNAV STİLİ

 Yayın tarihi: April 19, 2014    
 0

Tasarımın yeni nesil kuzeyli çocukları 1950´lerde Alvar Aalto, Eero Sarinen, Arne Jacobsen gibi güçlü tasarımcıların yarattığı İskandinav efsanesini sade, ekonomik, kaliteli, fonksiyonel ve demokratik tasarım ilkelerinden ödün vermeden sürdürüyor; şiirsellikle fonksiyonelliği buluşturan, hem akla hem kalbe hitap eden tasarımlara imza atıyorlar.\r\n\r\nSade, karmaşık olmayan, minimalist, stilize edilmiş, fonksiyonel ve ekonomik… 1950´lerden itibaren dünya tasarım endüstrisini bu temel ilkelerle adeta kasıp kavuran, XXI. yüzyılda ise genç nesillerin enerjisiyle yenilenerek adından hâlâ sıkça söz ettiren İskandinav tasarımı bu sezon kış evlerini ısıtıyor.\r\n\r\n5\r\n\r\nBu stili bu kadar özgün ve benzersiz kılan şey o soğuk coğrafyanın aksine sıcaklık, samimiyet, doğallık ve fonksiyonelliği, zamansız ve kaliteli ürünlerde buluşturabilmesi. Ikea örneğinde olduğu gibi, İskandinav tasarımcıları mobilyadan tekstil ürünlerine, sofra takımlarından seramiğe kadar genişleyen bir yelpazede dışlamayan, içine alan, ulaşılabilir ve düşük bütçeli tasarımlarla yaşam kalitesini geliştirmeyi hedef aldılar. İdeal formla ilgili tutkulu arayışları ise kuşaklar boyunca aktarılan yerel ve kültürel kodlardan, mükemmel bir görselliğe sahip doğal çevreden, yani İsveç, Norveç, İzlanda, Finlandiya, Danimarka ülkelerindeki coğrafi özelliklerden, buzun yarattığı desenlerden, fiyortların olağanüstü form ve renklerinden, ahşap evlerden oluşan kentsel dokudan kaynaklanıyor.\r\n\r\nDijital dünyada yaşadığımız XXI. yüzyılda Saarinen´in 1956´da Knoll için tasarladığı Tulip Chair sizce neden bize hâlâ estetik geliyor? Peki ya Vitra, neden ilk kez 1968´de piyasaya sürdüğü Verner Panton tasarımı Panton Chair´in seri üretimine hâlâ devam ediyor? Nedeni İskandinav tasarımının en önemli ilkelerinden biri olan zamansızlık nosyonundan başka bir şey değil. Modanın kaprisinden uzak, yıllar geçtikçe tıpkı kaliteli bir şarap gibi değerlenen bu ürünler yalnız kendi dönemlerinin değil, her çağın yıldızları olmaya devam ediyor.\r\n\r\nTasarımcı ve zanaatkar birlikte\r\n\r\nİskandinav tasarımındaki mükemmeliyetçi yaklaşımı algılayabilmek için Kuzey Avrupa ülkelerindeki tasarımcı ve üreticilerin uzun soluklu ve yakın çalışma alışkanlıklarını anlamak gerekiyor. Gerek limitli sayıda ya da tekil ürünlerin, gerekse seri üretim tasarımların geliştirilmesine yardımcı olmak için virtüöz zanaatçılar tasarımcılarla birlikte çalışıyor. Böylece tasarımcılar malzemenin doğasını ve farklı koşullarda nasıl davranacağını daha iyi tanıyor. Bu pratik ve teknik bilgi İskandinav tasarımcılara dünyanın diğer bölgelerindeki bilgisayara bağımlı meslektaşlarından belirgin bir üstünlük sağlıyor.\r\n\r\nDekorasyona yansıması\r\n\r\nKuzey Avrupa ülkelerinin dekorasyondaki çizgisi bu soğuk ülkelere sıcaklık katar. Düz hatlı mobilyalar ve ham ahşabın tercih edildiği kompozisyonlarda rahatlığın ön planda olduğu farkedilir. Yer yer kürk ve metal detaylarla birleşen İskandinav stili bu şekilde daha güçlü bir kişilik kazanır.\r\n\r\nİskandinav stilini evlerde uygulamanın önemli püf noktaları vardır: Mekanı olabildiğince sakin ve yalın düzenlemeli, nötr renklerle bu sakinliği pekiştirmeli. Kalabalık ve karışık mekanlarda bu stili ortaya çıkarmak mümkün olmaz. Ham ketenler, keçeler, kürk yastıklar, krema rengi yün throw´lar, el örgüsü kalın ve yumuşak halılar gibi doğal tekstil ürünler, mekanı ısıtan detaylar olarak bu tarzın dekorasyon kodları arasına girer. Ahşabı ham haliyle kullanmak bu tarzın en belirgin özelliği. Mobilya seçiminde, ferforje, plastik ya da deri kaplı ürünler yerine masif ahşap malzemeyi tercih etmelisiniz. Mumlar ve çiçeklerle istediğiniz İskandinav sıcaklığını kış mevsiminde siz de evinizde sağlayabilirsiniz.

Yorum





  Cevabı iptal et


four × = 36




© COPYRIGHT 2014 - YASEMİN AKSOY