Bundan 50 sene öncesinin fütürist mimarları, günümüzde uzay mekiğini andıran plastik kabuklar içinde yaşayacağımızı öngörüyordu. Ancak görünen o ki son yarım yüzyılda evlerimiz temel olarak o dönemki tahminlerin aksine çok az değişti. Peki, günümüz mimarlığı, özellikle de konut endüstrisi bugünden geleceğe nasıl bakıyor, neler hayal ediyor? İşte ağırlık ölçen paspaslardan, duvarlarının yerini değiştirerek kendinize yeni odalar yaratacağınız evlere, en uçuk ve en ayağı yere basan mimari gelecek fantezileri…\r\n\r\nBilim Adamı ve teknoloji gurusu Ray Kurzweil, 1999 yılında yayınlanan kitabı “In The Age of Spiritual Machines”de (Ruhani Makineler Çağında) eğer güncel trendler devam ederse yakında bilgisayarların insan beyninin hafıza kapasitesini ve hesaplama hızını geçeceğini söylüyordu. Kurzweil´e göre karmaşık makineler farkındalık ve duygu gerektiren işlemler yapmaya başlayacak ve yüzyıl sonunda insan ve makine bilinci ayırt edilemez hale gelecek. Bu açıdan bakıldığında gelecekte yapıların da yapay zekâya sahip olmaması için aslında hiçbir neden yok gibi görünüyor. Binaların, belki de öncelikle sıradan fonksiyonları bizden komut almaya gerek duymadan en iyi şekilde yerine getirmeyi öğreneceklerini öngörmek aslında hiç de zor değil. Günümüzde yapı sistemlerine entegre olmuş bilgisayarlar, binalarda sıcaklık, hava akımı, enerji tasarrufu gibi koşulları otomatik olarak kontrol edebiliyorlar. Şu anda bilgisayarların bu davranışları bir programcı tarafından önceden belirleniyor; fakat, akıllı binaların nasıl davranacaklarına kendilerinin karar vermeye başlamaları sadece zaman meselesi. Düşünen ve hisseden binalar gelecekte Louis Kahn´ın o meşhur sorusuna kendileri cevap verecekler: “Bu bina ne olmak ister?” Mimarların yapıların ne isteyebileceği konusundaki tahminleri bir yana, belki de artık binalar bize ne istediklerini söyleyecek, ya da bize danışmadan istediklerini yapacaklar. Kurzweil kitabında, içinde yaşadığımız yüzyıl içinde makinelerin kendi özgür ve bireysel haklarına sahip olacağını tahmin ediyor. Peki ya binalar? Onlar da uzak gelecekte kullanıcılarıyla eşit haklara mı sahip olacaklar?\r\n\r\n\r\n\r\nPeki, otomotiv ve bilgisayar endüstrisi bu kadar hızlı bir biçimde gelişirken neden konutlar 50 yıl öncesiyle temelde aynı biçimde inşa ediliyor? Uzmanlar ev sahiplerinin teknolojik gelişmelere karşı beklendiği kadar ilgi göstermediklerini dile getiriyor. Yani zemindeki granit kaplamanın renginin ne olduğu onları hâlâ evlerinde yararlanabilecekleri teknolojik olanaklardan çok daha fazla ilgilendiriyor. Belki de yaşadığımız mekânlarda güncel teknolojiyi uygulamanın maliyeti hâlâ çok yüksek olduğundan, konut yapılarıyla ilgili kodlar oldukça yavaş değişiyor ve yeni gelişmelerden ev sahipleri yararlanamıyor.\r\n\r\nUzmanların ortak görüşü konut mimarisi endüstrisinin değişim için yeterince olgunlaştığı; önümüzdeki 20 yıl ile ilgili iyimser tahminleri ise, konutların değişime eskisinden daha kolay adapte edilebileceği, daha çok dijital nitelikler kazanacağı, çevreyle daha çok barışık olacağı, daha sağlıklı ve güvenli olacağı yönünde.\r\n\r\nEsnek evler\r\n\r\nMinivan tipi bir arabanız varsa tatile giderken arka koltukların yerini değiştirerek çocuğunuzun bisikletine ya da valizlerinize istediğiniz gibi yer açabileceğinizi bilirsiniz. İşte geleceğin evleri de tıpkı bugünün arabaları gibi esnek bir kullanım imkânı sunacak. “Building an Affordable House” kitabının yazarı Fernando Pagés Ruiz, gelecekte evlerimizin duvarlarını veya kapılarını günlük ihtiyaçlar için yeniden yapılandırarak ihtiyaç halinde çocuklarımızın ev ödevlerini yapabilecekleri geçici bir alan ya da kendi işlerimizi yürüteceğimiz bir çalışma odası yaratabileceğimizi söylüyor: “Esnek bir evde misafiriniz geldiğinde birkaç duvarı hareket ettirerek ve aydınlatma düğmesini de o alana taşıyarak hızlı bir misafir odası yaratabileceksiniz.”\r\n\r\nMimar Pagés Ruiz, yarı devlet, yarı özel sektör destekli Amerikalı konut teknolojileri kuruluşu Path (Partnership for Advancing Technology in Housing) için tasarladığı konsept evde, taşıyıcı olmayan duvarların tıpkı mobilyalar gibi kullanılacağı bir ortam yaratmış. Yani bir kolu iterek odanızın duvarını boşa çıkartabiliyor, kaydırarak yeni yerine yerleştirebiliyor, sonra yine aynı kolu çekerek duvarınızı sabitleyebiliyorsunuz. Evin sistemi çok tavanlı hafif kutular üzerine kurulu olduğundan tavanı da duvarlar kadar kolay hareket ettirebilmek mümkün. Aydınlatma anahtarları kablosuz olduğundan duvardan alıp istediğiniz yere taşıyabiliyorsunuz. Dolayısıyla -tıpkı minivan otomobilde olduğu gibi- anlık değişikliklere uygun bir esneklik sağlayan evinizin mimarı olabiliyorsunuz.\r\n\r\nSağlıklı evler\r\n\r\nGeleceğin mimarisi ile ilgili çeşitli ütopyalar yaratıladursun, en azından yaşadığımız mekânların yakın geleceği ile ilgili ayağı yere en sağlam basan beklenti, daha sağlıklı koşullarda yaşayacağımız. ABD´de yüksek performanslı lüks konutlar yaratan inşaat şirketleri özellikle de güney bölgelerde yaşanan nem ve polen sorununa çözüm getiren üstün teknolojiye sahip sistemleri şimdiden uygulamaya başladılar bile.\r\n\r\nYapılan izolasyon sistemleri sayesinde iç mekânlara dışarıdaki hava girişi %100 engellenmiş oluyor. Elektrik kablolarının havuzları ve hatta tavan teçhizatı bile katlar arasında hava akışı olmaması için kalafatlanıyor. Standart hava filtrelerinden 8 kat daha kuvvetli performans gösteren filtreler ayda değil, yılda bir kez değiştiriliyor ve çok daha sağlıklı iç mekânlar sunuyor. Her 10 dakikada bir otomatik havalandırma sistemi dışarıdaki havayı emiyor, filtreden geçirerek süzdükten sonra evin içine pompalıyor. Ayrıca sistem dışarıdaki hava sıcaklığı ve nem seviyesini sürekli kontrol ediyor ve gerektiğinde klimayı devreye sokuyor.\r\n\r\nİnşaat endüstrisinin ekstrem maliyette yatırımlar yaptığı sağlıklı evler konusu günümüzde ortalama ev sahiplerinin öncelik sıralamasında pek yukarılarda değil gibi görünse de, alerji ve astım gibi vakaların giderek çoğaldığı, soluduğumuz havanın gün geçtikçe kirlendiği gerçeğini göz önünde tutarak, gelecekte sağlıklı evlerin çok daha fazla önem kazanacağını tahmin etmek hiç zor değil.\r\n\r\nTuşlu evler\r\n\r\nBen 1992 yılında üniversitede okurken, bir hocam “bugün hala evlerde tel süpürge var, binlerce yıldır değişmedi.” diyerek ev yaşamında olması gereken teknolojiye hala gelinmediğini anlatmış, olması gerekeni ise “duvardaki bir tuşa basılmalı, zeminin altındaki minik havalandırma deliklerinden basınçlı bir çekimle tüm toz emilerek, dışarı atılmalı” demişti. Bu tuş fikri çok hoşuma gitmişti. Anlaşılan tuş´tan hoşlanan benim gibi yüzlerce tasarımcı, mimar ve en önemlisi de bilim adamı varmış. Bugün bu tuş ve düğmelerle yaşıyoruz, yönetiyoruz, yönetiliyoruz. Evi tuşlarla yönetme fikri yüksek maliyetleri nedeniyle hâlâ yaygın olarak kullanılamıyor. Bununla beraber enerji uzmanları gelecek 20 yılda teknolojinin daha da gelişeceği, fiyatların düşeceği ve bilgisayarla haşır neşir yaşamayı reddeden hiç kimsenin kalmayacağı gerçeğine dayanarak bu sistemlerin ev yaşamının vazgeçilmez parçaları olacağını tahmin ediyorlar.\r\n\r\nKısacası evlerimizdeki otomasyon sistemlerini cep telefonlarımızla ya da taşınabilir bilgisayarlarımızla kolaylıkla kontrol edebileceğimiz günler çok da uzak değil. Yani trafikte beklerken fırını açıp akşam yemeğinizi pişirmeye başlayabilecek, haftasonu seyahatiniz için otobanda yol alırken internetten cihazınıza gelen bir uyarı ile çocuklarınızın televizyonu ve ışıkları boş yere açık bıraktığını öğrenebilecek, kolayca sisteme bağlanarak enerji tasarrufu yapabileceksiniz.\r\n\r\nDaha küçük evler\r\n\r\nGeleceğin evlerinin tahmin edilen bir diğer önemli özelliği ise günümüzdekilerden çok daha küçük boyutta olacakları. Mimarlar 20 sene içinde mega evlerin artık tercih edilmemeye başlayacağına, büyük evlerin en az 150 m2 daha küçüleceğine inanıyor. Bunun yanı sıra ahşap, taş gibi doğal kaynakların tüketimi, inşa edilmesi, soğutulması, ısıtılması ve yenilenmesindeki yüksek enerji sarfiyatı nedeniyle artık masif evler tercih edilmeyecek. Nanoteknoloji ile yaratılan kompozit malzemeler ve mikroskobik parçalar tuğla, çelik, çivi ve vida gibi standart ve geleneksel yapı malzemelerinin yerini alacak. Biçim, doku, renk ve dayanıklılık hücre seviyesindeyken belirlenecek. Standart iskelet sistemindeki strüktür yapısının dayalı olduğu ortogonal geometri belki de tamamen kaybolacak. Çok işlevli mobilya tasarımları, dar mekânlarda yapılan yaratıcı ve efektif çözümler sayesinde de evlerin ölçeklerinde yaşanacak küçülme ev sahiplerini sıkıntıya sokmayacak.\r\n\r\nSıfır-enerji evleri\r\n\r\nEnerji uzmanlarının araştırmaları ve tahminlerine göre önümüzdeki 15-20 yıl içinde konutlarda güneş enerji sistemlerinin kullanımında yoğun bir artış bekleniyor. Güneş enerji sistemlerine yapılacak yatırımın maliyeti her ne kadar şu an yüksek olsa da, gelecekte bu maliyetler giderek düşecek ve bu sistem daha ulaşılabilir bir hale gelecek.\r\n\r\nEntegre güneş enerjisi sistemleri konut yapılarında yepyeni bir jenerasyon başlatacak. Örneğin fotovoltaik malzemeyle yapılmış çatı kiremitleri sayesinde o büyük ve hantal panellerden kurtulmak mümkün olacak. Bu tür sistemler sayesinde kendi enerjisini üreten, herhangi bir enerji kaynağı kullanmayan sıfır-enerji evleri yaratabilmek mümkün olacak.\r\n\r\nGelecekte mutfaklar\r\n\r\nMutfağınız o sabah sizi her zamanki gibi zarifçe `günaydın´ diyerek selamladı. Günün en yüksek ve en düşük sıcaklıklarını ve haftalık hava raporunu gösteren, aynı zamanda geniş bir dijital ekran olan duvarında o sabah kahvaltı için seçeneklerinizi sundu. Ekrandaki resimlere ve tariflere dokunarak nefis kahvaltı menünüzü seçtiniz. Seslendiniz ve davlumbazınız servis vermek için süzülerek geldi; işiniz bitince otomatik olarak kendini temizleyip yerine çekildi. İşyerinden arayıp buzdolabınızın akşamki partiye uygun olup olmadığını öğrendiniz. Ardından eşinize bir video mesaj bırakarak alışveriş yapmasını rica ettiniz.\r\n\r\nMutfağınız aslında size hizmet eden bir robot; ya da interaktif olarak çalışan dev bir bilgisayar… Bu devin kalbi, buzdolabını, mikrodalgayı, fırını ve bulaşık makinesini kontrol edebileceğiniz cam bir duvardan -yani ekrandan- ibaret.\r\n\r\nKulağa bilim kurgu filmi gibi geliyor değil mi? Fakat bu teknoloji hayatımıza hiç de sandığınız kadar uzak değil. Çünkü bunlar General Electric firmasının 2035 yılı için hazırlamış olduğu ve üzerinde ArGe çalışmalarını sürdürdüğü “Geleceğin Mutfağı” adlı konsept tasarımdan bazı detaylar.\r\n\r\nGeneral Electric gurularına göre geleceğin mutfakları sürekli internete bağlı olarak, ihtiyaçları önceden belirleyip, ev sahibiyle ve evdeki diğer elektronik sistemlerle etkileşim içinde çalışacak. Bundan 25 sene sonra mutfaklar bugünkünden çok farklı görünmese de, sahip oldukları teknolojik yenilikler ve otomasyon sistemleri sayesinde ev sahiplerinin işlerini bir hayli kolaylaştıracaklar. Teknoloji ilerledikçe yüksek ışınım yoluyla pişiren ocaklar ya da yiyeceklerdeki bakteriyi tespit eden mikrodalga fırınlar gibi fütüristik ve fonksiyonel ürünler ortaya çıkacak. Bu ürünler tarifleri akıllarında tutabilecek, kendi kendilerine yemeği pişirip, temizlenebilecek ve estetik görünümleriyle de mutfaklara renk getirecekler.\r\n\r\nGeleceğin mutfaklarıyla ilgili herkesin emin olduğu varsayımlar bundan 25 sene sonrasında da insanların hâlâ acıkıyor olacağı, çok daha fazla yoğun çalışacağı ve kısıtlı zamanlarına rağmen hâlâ evde pratik yemekler yapmaktan vazgeçmeyecekleri yönünde. Yine de uzmanlar çeyrek yüzyıl içinde mutfakların otomasyon, kablosuz iletişim, enerji tasarrufu ve gıda sağlığını koruma gibi yeteneklere sahip olacakları konusunda hemfikirler. Fakat kimse Jetgiller´in sevimli hizmetçisi Rosie gibi robot aşçılara ve hizmetçilere henüz hazır değil. Doğrusu ne endüstri, ne de tasarımcılar, teknolojik gelişmelerin geleceğin mutfaklarından insanları tamamen soyutlamasını doğru bulmuyorlar.\r\n\r\nGeleceğin banyoları\r\n\r\nGeleceğin banyoları yalnız temizlenmek ve arınmak için değil, sağlıklı yaşamak, egzersiz yapmak, rahatlamak ve enerji depolamak için de kullanılacak. Banyo aynaları film, haber, havadurumu, egzersiz videoları izleyebileceğiniz, hatta internette araştırma yapabileceğiniz ekran vazifesini görecek. Aydınlatma, müzik ve ambians bu rahatlamayı destekleyecek her türlü konforu sağlarken, banyonuz enerji tasarrufu sağlayan jeotermal ısı pompaları ile zeminden ısıtılacak. Nemli havluları kurutacak olan borular da aynı sisteme bağlı olacak.\r\n\r\nAvustralyalı bilim adamları, yakın gelecekte hayata geçecek nanoteknoloji sayesinde ekstra temizlik malzemelerine ihtiyaç duyulmadan kendi kendini temizleyen banyoların müjdesini veriyor. Sydney’deki Nanoölçek Teknoloji Enstitüsü banyo yüzeylerinin kendiliğinden temizlenmesini sağlayacak özel bir kaplama maddesi üzerinde çalışıyor. Titanyumdioksit (TiO2) içerikli kaplama, güneş ışığında bulunan morötesi ışınlarına maruz kaldığında, kaplandığı yüzeyin üzerinde bulunan mikrop ve bakteri gibi her türlü yabancı maddeyi ortadan kaldırıyor. Uzmanlar, sadece güneş ışığına tepki veren TiO2’nin, etkilerini bozmadan ve güneşe ihtiyaç duymadan işlevini yerine getirmesinin yollarını arıyor.\r\n\r\nUzmanların gelecekle ilgili fütüristik yorumlarından bir diğeri ise high-tech banyo paspasları. Yalnız ayaklarınızı kurulamakla kalmayacak, aynı zamanda ağırlık, nabız ve kan basıncınızı da ölçecek olan bu halı aldığı sonuçları banyonun elektronik aynalarından birine yansıtacak.\r\n\r\nAynı zamanda evin sağlık merkezi olarak görev yapacak olan geleceğin banyoları bir ecza dolabından çok daha fazlasını sunacak. Uzmanlar, örneğin yüksek tansiyon gibi şikayetlerin ön teşhisi banyomuzda kendi kendimize koyacağımız günlerin yakın olduğunu düşünüyor. Sağlık konusunda bilgi veren sanal kitaplar ve CD-ROM´lar ile interaktif bir sağlık merkezi gibi hizmet verecek olan banyonuz, gerektiği taktirde doktorunuzun ofisiyle bağlantıya geçerek yardım almanızı sağlayacak.\r\n\r\nGeleceğe hazır evler\r\n\r\nUzmanların gelecek konusundaki en net ortak kanıları aslında “geleceğin tahmin edilemeyeceği.” Teknolojinin yaşam biçimlerimizi çok hızlı değiştirmesinden kaynaklanan bu belirsizlik nedeniyle artık inşaat şirketleri ve mimarlar gelecekte karşılaşabileceğimiz yeniliklere açık, ev sahiplerinin değişen ihtiyaçlarına uyum gösterebilecek, esnek evler yaratıyorlar. Evde yapmak isteyebileceğiniz değişikliklere bağlı olarak hareket eden duvarlar, ilerleyen zamanlarda ekstra bir kat çıkmak istediğinizde asansörün rahatlıkla adapte edilebileceği bir altyapı ve kullanıcıya tek bir düğmeye basarak değişiklik yapma imkânı sunan doğalgaz ya da elektrik gibi ısınmaya uygun sistemler sayesinde daha inşaat aşamasından geleceğe yönelik önlemler alınıyor.\r\n\r\n